Müge Anlı’da yayınlanan gelmiş geçmiş en etkileyici cinayetler! Bu konuları sadece eski Müge Anlı izleyicileri bilir!
Müge Anlı ile Tatlı Sert programında izleyicileri derinden etkileyen cinayet dosyalarından kaç tanesini biliyorsunuz? Programın fanlarının her yerde aradıkları ilk cinayet dosyalarını sizler için derledik. İşte sadece eskilerin bildiği konular!
Bu yayın döneminde 15. Sezonunu yapacak olan Müge Anlı ile Tatlı Sert programından şimdiye kadar o kadar çok dosya geçti ki… Hepsi de izleyiciyi derinden etkileyen, gözyaşları içerisinde izlemelerine neden olan konulardı. En çok bilinenler arasında Irmak Kupal, Himmet Okatan, Ümmügülsüm Helete, Pembe Boraze, Murat Ünal, Asım Bayram, Read Eşram, Dudu Çelik, Nazmiye Çam ve daha niceleri sayılabilir. Son zamanlarda özellikle Palu Ailesi Davasından sonra izleyici kitlesinde bir hayli artış olduğu gözlenen programın ilk başladığı günlerde işlenmiş olan dosyalara ulaşmak ise imkansız. Çünkü çok az bir bilgi dışında ilk sezonlarda çözülmüş olan cinayet dosyalarına ulaşılamıyor. Biz Haberstand.com olarak ilk sezondaki cinayetlerin ayrıntılarına ulaştık ve sizler için en etkileyici beş dosyayı irdeledik. İşte o isimler;
MUHAMMET FIRTINA
İlk olarak babaannesinin aramaya geldiği 6 yaşındaki Muhammet Fırtına’nın ekranlarda dönen fotoğrafı yoktu. Çünkü 6 yaşındaki bu çocuğun hiç fotoğrafı çekilmemişti. Bu bile üzülmek için başlı başına bir sebepken, bir de konuşulanlar son derece can sıkıcıydı. Yıl 2009 Nisan ayı. Annesi Dilber Fırtına’nın arkadaşına gittiğini, küçük bebeğinin ağlaması üzerine de içeriye bebeğinin altını değiştirmeye girmesiyle birlikte oğlunun kaybolduğunu belirtmesi ilk günden beri hiç kimsenin aklına yatmamıştı. Her gün farklı farklı şeyler anlatmaya başlayan anne Dilber Fırtına dikkatleri üzerine topluyordu. Canlı yayına bağlanan görgü tanıkları Dilber’in programdan çıktıktan sonra İstanbul’u bir baştan bir başa gezdiğini söylemesi, programa makyajlı katılması sonucunda da kayıp çocuğunun hiç umrunda olmadığının anlaşılması başta Anlı olmak üzere tüm Türkiye’yi şaşkına çeviriyordu. Anne Dilber’in elinde bulunan fazla miktarda parayı nasıl bulduğunun sorulması üzerine “Kazı Kazandan kazandım” demesiyle Anlı stüdyoya Kazı Kazan satıcısı getirerek bir ilke imza atmıştır. Bundan sonra da programlarında Pencere, sıvacılar için iskele, Duşakabin getirterek canlandırma yapmaya devam etmiştir. Nitekim Dilber Fırtına’nın kazandığını söylediği rakam Kazı kazan’da verilen ikramiyeler arasında bulunmayınca anne Dilber’in yalan söylediği ortaya çıkmış ve o da bu parayı komşusundan aldığını itiraf etmiştir. Olayın bu yöne evrilmesiyle dikkatini çarpık ilişkiler yönüne çeviren Anlı, 48 gün sonunda tarlada küçük Muhammet’in parçalanmış cesedinin bulunmasına vesile oldu. Annesinin yasak ilişkisini gördüğü için dövülerek boynu kırılan Muhammet’in daha canlıyken tarlaya bırakıldığı anlaşılmıştı. Çocuğun canlı canlı ölüme terk edilme detayı tüm Türkiye’yi kahretmişti.
İLKNUR İSLAM CİNAYETİ
Şimdi sizleri 2008 yılına götürüyoruz. Soğuk bir Aralık günü evlerine gelen vatandaşlar apartman kapısını açtıklarında dehşet verici bir manzarayla karşılaşıyorlar. Apartmanın sokak kapısının önünde kanlar içinde yatan komşuları İlknur İslam olduğunu anlayınca korkuyla oturdukları 3. Katta bulunan daireye çıkıyorlar. Ve İlknur İslam’ın iki çocuğunu da evin farklı yerlerinde, cani bir şekilde öldürülmüş halde buluyorlar. Müge Anlı’ya başvuran 20 yaşındaki İlknur İslam’ın acılı annesi hem evladına, hem de iki torununa günlerce gözyaşı döktü. Programı izleyen görgü tanıklarından yardım istedi. Kapıda zorlama izi bulunmuyordu ve katilin tanıdık biri olma olasılığı yüksekti. 3 kişiyi canavarca katlettiği için üzerine de fazla miktarda kan olması gerektiği için ve dışarıya çıksa dikkat çekeceği için Müge Anlı katilin apartmandan birisi olabileceğine dikkat çekti. Olay çok dehşet vericiydi. Genç kadının 4 ve 1,5 yaşlarındaki iki çocuğu katledilmiş, yaralı halde yardım istemek için camlara koşan İlknur’un ellerindeki kanlar camlara bulaşmış, daha sonra yine yardım istemek için daire kapısını açarak sürüne sürüne 3 kat aşağıya inip, sokak kapısının önünde can vermiştir. Müge Anlı bir değil, üç kişinin katilini aramaktadır. Çevre sakinlerinden ve komşu esnaflardan dışarıda üstü başı kanlı birinin görülmemesi üzerine Anlı, istikametini apartmana yönlendirmiş ve bu düşüncesinde de haklı çıkmıştır. Alt kat komşusunun ara sıra eve gelen kardeşi Rahmetli İlknur İslam’dan 5 lira alabilmek için hem abla dediği İlknur’u hem de iki küçük çocuğu katletmiştir. Canlı yayında katili ilk kez gören İlknur İslam’ın annesi gözyaşları içerisinde Müge Anlı’ya teşekkür ederek, boynuna sarılmıştır. Bu Müge Anlı’nın çözdüğü ses getiren ilk cinayet dosyasıdır.
EMRE VE MEHMET KAVAKLI KARDEŞLER CİNAYETİ
Öldürüldükten sonra vahşi bir şekilde yakılmış olarak bulunan 11 ve 12 yaşındaki Emre ve Mehmet Kavaklı’nın katili de çok yakından tanınan birisi çıktı. Müge Anlı’nın stüdyoda görgü tanıklarını aradığı, polisin ise özel ekip kurularak sorgulamalarını sürdürdüğü olayda katil, babanın dayısının oğlu çıktı. Fidye istemek için kaçırdığını söyleyen akrabanın acılı aile ile birlikte çocukları arama çalışmalarına da katıldığı öğrenildi. Bu olayın çözülmesinde Müge Anlı’nın dahli ise programına telefonla bağlanan görgü tanığının zanlının arabasında çocuk ayakkabısı teki görmesini ihbar etmesi ile oldu.
FATMA TOPRAK
Şimdi de 2010 yılına gidiyoruz. Kendi tarlalarında başından kanlar akan bir kadın cesedi bulunuyor. Fatma Toprak olduğu anlaşılan bu cesedin tarlada eşekten düşme sonucunda öldüğü açıklanıyor. Adli tıptan da yüksekten düşmeye bağlı ölüm sonucu gelince Fatma Toprak defnediliyor. Ancak kızıyla damadının arasında sorunlar olduğunu bilen acılı baba Müge Anlı’ya başvuruyor ve dosya incelenmeye başlanıyor. Kafatasının parçalanmış olduğu bilinen Fatma Toprak’ın eşekten düşerek bu kadar deformasyona uğramayacağını belirten Adli Tıp Uzmanı Prof.Dr. Şevki Sözen’in de giderek bizzat düşme yerini ve eşeği incelediği olayda, birçok sır perdesi Müge Anlı ile aralanmıştır. Karısının kendisini aldattığından şüphelenen eşin verdiği bilgiler her geçen gün biraz daha şaşırtıcı boyuta ulaşıyordu. Görgü tanıklarının tarlaya önce Fatma Toprak’ın gittiğini, ardından eşinin gittiğini ve akabinde de silah sesi duyduklarını belirtmeleri üzerine tekrarlanan adli tıp raporundan önceki raporun hatalı olduğu, kafatasında mermiye rastlanıldığı ortaya çıkınca şüpheli eş gözaltına alınmış ve daha sonra da itiraf ederek, karısını vurarak öldürdüğünü söylemişti.
GÜLİZAR ÖZTÜRK
Müge Anlı’da yayınlanan en ses getiren olaydır. Yıl 2009. İki kardeş ablaları Gülizar Öztürk’ü aramaya geliyor. Almanya’dan emekli olan ve gayrimenkul zengini olan abla Gülizar Öztürk’ün eşinin rahmetli olduğu, eşinin abisinin oğlu olan Taştan Öztürk’ün de yengesine finans işlerinde yardım ettiği bilgisine ulaşıldı. Ancak kayıp ablalarını arayan kardeşler yeğen Taştan Öztürk’ün ablalarını kandırdığını ve imam nikahı kıydırdığını dile getirdiler. İkilinin el ele çekilmiş görüntüsüne ulaşan Anlı’ya siz yanlış görüyorsunuz diyen yeğen Taştan Öztürk, tüm şüpheleri üzerine çekmişti. Komşularının Gülizar Öztürk’ün sık sık dayak yeme seslerini duyduklarını beyan etmeleri ve kayıp kadının altınlarını bozdurmak için kuyumcuya gitmesinin akabinde yok olması muhtemel bir cinayeti akıllara getiriyordu.Taştan Öztürk’ün Gülizar Öztürk’e ait olan bağ evinin bahçesinde kazı yapması dikkatleri o taraf çekerken polis bahçede arama yaptı. Ne var ki bir sonuca ulaşılamadı. Bağ evinin banyosunda luminol test sonucunda kan izlerine ulaşılınca bahçe bir daha kazılmış, ve önceki aramanın 20 cm ilerisinde Gülizar Öztürk’ün parçalanmış bedenine ulaşılmıştır. Müge Anlı hala daha bu olayı anlatarak arama çalışmalarının ne boyutta titizlik gerektirdiğini işaret eder.